Polenezköy / Beykoz 17.03.2023
Otostop gitmekle kalmak arasında ince bir çizgidir. Otostop psikolojidir. Yapmadığında ya yerinde kalır, kaldığın yerde mutlu olursun ya da gitmek için cebinde ki ilaçı bağışlarsın. Ödediğin en uçuk bir ücretin, seni özgür bir alana kavuşturması kadar değerli bir şey yoktur . İnsan kalamadığında gitmelidir. Tutsaklık, hayvanat bahçesi kuralları içinde geçerlidir. Halk olarak buna ne kadar karşıysak özgürlüğe karşı koyulan tüm engellere de o kadar karşı olmalıyız. Söylediğim gizli kalan, kaçırılan ama önemli tek bir şey var ‘kaldığın yerde mutlu olmak’. Bu kişi kaldığı yerde mutluysa giden herkes kadar özgürdür. Mutlu kalmakta özgürlüktür, mutlu yaşamanın temelidir. Hayatta ki tek dayanağınız mutlu anlarınızdır. En hatalı anınız dahil mutlu olsun. Hayat mutsuzluğu sürdürmek için kısadır. Tecrübeyle sabittir. Mutluluk ise yavaş kazanılır, dem alır. Arada kalmadan tane tane yağan bir kar gibi düşünün, çayın üstüne koyulan sıcak su gibi hızlandırılan demi yöntem olarak kullanmayın, haşlamayın besininizi, bir tarafta kendinizi. Yavaş yavaş dökün çayın üstüne suyu, hayatınız su gibidir, bedeniniz sudur, yemekleriniz, salatalarınız büyük çoğunlukta sudur. Aşka, dostluğa, aile olmaya yavaş yavaş alışın. Ben oldum demeyin. Mutluluğu sürekli hale getirin lâkin dillendirmeyin. Yaşadığınız toprağa kadar sudur, böyle bir coğrafya da yakmayın kendinizi hayatınızı mutluluk ile kaplayın.
Zaman gelecek garantili bir sözleşmedir. Zamana bırakılan her şey hallolur. Zamanın hallemediği tek şey içeride ki tutsaklıktır. Zaman bekleyebilir ama zaman kaybedilir. Kaybetmemek için yola çıkılacak bir an bile istek olarak geldiğinde durulmamalıdır. Durmak her şeyi kaybetmektir. Hayatı kaçırdığı yaşları düşünenler için özellikle bir dakika bile durmak çok geç kalmış olmaktır. Hayatı yaşarken durduranlar içinde geçerlidir.
Mücbir sebepler hepimize yansır. Çözüm yollarımız farklı olacaktır ama mantık üzerine hareket etmelidir. Uğraştırıcı yollar, uğraştıcı insanlar hayatın ‘g’ noktasında olmamalıdır. Her aşamada çözüme kolay ulaştıracak insanlar hayatınızın bir noktasında olmalıdır ama sürekli başvurulmamalıdır. Kaçışı çabuk olur ve bu terbiyesizliktir. İnsan yardımı aldığı kadar da verebilmelidir. (İmkanlar dahilinde)
Gitmek kolay yapılabilir bir hareketti. 4 parmak içeri kapalı baş parmak açıktır. Kol sağ tarafa uzar. Boyun dik başlar, saatler geçtikçe bükülür. Bedeni yönetmesi kolaydır lakin ruhun önemlidi, giderken neyi götürdüğün önemlidir. Mutsuz bir an gitmesi felakattir. Ağlaması zordur, çare de değildir, sinirlenmek net yaşanacak bir durumdur. Hiçbir şey çare değildir. Her an zordur ve insan için kötüdür. Bir kimsenin kendi için istemediği her anı kaçırmak kötüdür. O yüzden karar zamanında verilmelidir. Sabah veya akşam günün doğum anına yakın olunmalıdır. Gün doğmadan yola çıkılmalı, gün batımından önce dönülmelidir. Karanlık toplumda korku hali barındırır. Bu fikrimce tüm dünyada böyledir. İnsanın yediğiyle mutluluğu, yiyemediği ile açılığı hep aynı yansır. Belgeseller mutlu anları çeker. Açlık zordur. Bir kaşık pilav da mutluluk verir ama midenin açlık zamanı doldulduğunda kameralar açılmaz. Yani insan açken mutlu olmaz. İnsan açken özgür olmaz. Kazanılan her lokma özgür olduğunda ve bu gidiş yoluyla birleştirildiğinde işte Evren o zaman tamamen özgürdür.
Gitmek ile kalmak arasında ki psikoloji de ne zaman mutlu tarafını seçeceği bilen her kimse yaşamın sırrını çözmüştür. Bu sadece yol değil, dostluk, aile, aşk, eğitim içinde geçerlidir. Okurken özgürlüğü nerede hayal ettiyseniz gerçek olması psikolojidir. Kazananlara tebrikler, geride kalanlar mücadeleye devam.
Sevgi saygı yol ile.
Bu yazıyı yayınlandığı tarihte ‘otostop aracı’ içinde sohbet bendeniz üzerinden kalktığı zaman yazmaya başladım. Otostoptan sonra Beykoz-Üsküdar yolculuğu yapan 15T adlı otobüs de ‘çengelköy durağında’ tamamladım ve şimdi yayınlamış bulunuyorum. Bu kısa bir yolculuktu lakin ardında binlerce kilometre barındırması bunun temeli. Her şeyin bir temeli olmalı. Temeli olan her şey üstünde yürürken zevk verir. Temelini atmadığınız bir hayattan da zevk beklemeyin. Bu da son satırım..