Gökyüzünün renk tonunun, insanın yoğun bir gün içinde, şekerleme bir uykuya dalması gibidir. İnsanı rahatlatan, dinlendiren, mutluluk sağlamasına sebep bir renklenmenin oluşumudur güzel havalar. Ortak yaşam alanımız, bulunduğumuz ülke, mevsiminde ilkbahar, aylardan Mayıs olduğunda daha çok, gün aşırı ulaşırız bu tatlı şekerlemeye. Mayıs havası geldiğinde içimizde canlanan bir enerji oluşur. Hep aynı iş, aynı hareket fakat değişen renk örtüsü. Burada değişkenliğe renk örtüsüyle yediğimiz yemeklerde eklendiğinde süresiz bir gülümsemeye ulaşırız. Birçok yenilik olur, bahar meyveleri gün yüzüne çıkar, kalın kıyafetlerde üstümüzden raflara yahut baza altlarına doğru yerleşmeye yola çıkar. Her kıyafet bir temizlik geçirir önce. Biz de aldığımız duşları daha sıklaştırırız. Bunun hava durumuyla bir bağlantısı olabilir elbette ama bizim sık duşa girmemiz üşengeçliğimizi kaybetmemizi sağlayan güzel havalara bağlıdır. Üstümüzden atarak girdiğimiz duş başlığının altına hazırlık sürecinin yorgunluğundan kurtulmuş olmak da büyük bir etkidir. Bunu hissetmemiz zaman alabilir. Kış aylarında güzel havalar zaman almadan kısa bir şekilde gelsin isteriz. Baharın yanaşmasıyla, gelişi arasında ki geçiş çok hızlı olduğunda, içinde olduğumuz değişimimize ayak uydurma hızımızda hızlı olur. Mesela başka neleri değiştiririz derseniz, kıyafetlerden bahsettik ama ayakkabılarımızın kara toprağından kurtuluruz bu değişim bizim attığımız adıma bile sevinç katar. Güneşin batımına doğru yürünen bir sahil yolunda ayağında görmek istediğin, yukarıdan aşağı inerek dikkat edersen, mavi, beyaz tşörtler, renkli şortlar, elbiseler altında siyah veya koyu bir renk ayakkabıda bahsettiğim sevinci bulamayacığın oldukça açık olur ki burada beyaz bir ayakkabının belki biraz süslenmiş desenleri senin yürüyüş adımına bir adım uçuş perisi ekliyor oluyor. Bu bir sevincin adı, bu bir fantezi değil. Hayat gerçekten güzel havalar içinde yaşanabilir kılınıyor, bunu kış düşkünü bir genç olarak söylüyorum. İnsanları yoran mevsimin ben de bir zamanlar uyandırdığı gazdan gocunmuyorum ama ben insanların gözünde nisanı, mayısı, haziranı görmekten mutlu oluyorum. Mart ayının soğukluğunun bahara dem vurması beni bu yıl oldukça üzerken bu kararı almış bulunduğumu da dile getirmek isterim. Ayrıca Mayıs ayı ülkenin her kesiminin tatil dile getirdiği bir aydır. Biraz daha sıcak havalar için yapılacak planlar Mayıs ayında yapır, rotalar bu ayda kesinleşir, izinler alınmaya başlar hatta bunun için ülkemizde insan kaynaklarında yarışa bile girilir. Belki bir yaz aşkı abartısı ama bu gerçek. Genç nesiller, bu ayları aşkı bulma hayaliyle geçirmeye başlar, kendilerini fiziken düzene sokmak isterler. Bu ay öyledir ki sağlığınızında önlemini aldığınız ilk aydır. Bu tür hareketler süreklilik sağlar mı? Belki bazıları için, yarışını kendisiyle sürdürenler için evet denebilir. Mayıs ayı herkesin mutluluğu kalktığı ay olur. Burada bir sonra ki ayda yapılamayacaklar düşünülmez. Olumsuzluklara ve olumsuz insanlara yer verilmez. Aslında arınma ayı olarakta geçebilir takvimlerde. Giden fazlalıklar, eksiltilen yemekler, çıkarılan üstler ve son olarak yaşam enerjisinin negatifliğini üstümüzde hissettiğimiz insanlarıda buna dahil edebiliriz. İlgimiz kendimize, yaptıklarımız kendimize, mutluluğumuz kendimize ait olur. Paylaşımlarımız ailemizin içinden başlar ve sevdiklerimize doğru devam eder. İçimizde ki kıpırtının başlangıcı böyle olur. Kıpırtısız her şey kenarda kalmalıdır, kendisinden başka her şeyle ilgilenen insanlar ve buna inananlar kenarda kalmalıdır. İşte Mayıs’ın güzel havaları öyle bir gelir ki birçok değişimi üstünüzden alır. Hafifleyen kıyafetleriniz değildir insanlığınızdır. Ruhunuzun ferahlamasıdır, ruhu ferahlatmak önemlidir. Bunu özellikle bu ay içinde önemli görmem, sadece kendi hayatında mutluluk yaşayarak seneleri dolduran, gamsız bir hayat süren hayatlara ait olmaması, toplumun tamamının hissettiklerimi hissettiğine inanmam, bu yüzden tüm gülümselerime sebep olan kalabalıklar ilham kaynağımdır. Hepimiz için güzel havalar, mayıslar bizim.

Yaşayalım bir beyaz tşört, bir çiçekli elbiseyle
Terliklerimizi kaybedelim sıcak kumlarda
Sıcak ayaklarımızı serin sulara değdirelim
Gün batımı midyesini bol limonlayalım, Buzlu bardağı ihtiyaçlar arasında tutalım
Hayallere başlayalım Mayıs’da
İzinlerimizi mutlu bir takvim yaprağında
Fiziğimizi gülümseyen bir tartıda
Eşyalarımızı küçük bir sırt çantasında
Yaşamı her an terk edecek hafiflikte tutalım
Erkekler saçlarını kısa bir numarada,
Kadınlar saçına haz duyduğu bir renk tonunda kaldığında
Yemekler denizin canlılarıyla dolduğunda
Otobüsler, uçaklar yolcu yarışı yaptığında
İnsan sevgisinin içimizde çoğaldığında
Çıkalım yola, hayalleri Mayıs’ta
Gerçekleri kazanılan “beyaz yaka” savaşında verelim
Bu yaz durmayalım, bu yaz dur demeyelim
Bu yaz beyaz bir yolculuğa, çiçekli bir elbiseyle çıkalım
Bu yaz başka yaz olsun, çünkü bu bahar güzel havalar
Güzel havalar daim olsun..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir