Gömleğimin cebine bir kutu bira saklamış seyahat ediyorum. Tonunu maviyle, turuncu arasında tutmakta zorlanıyorum. Biliyorum ayırmışlar renkleri, renkleri seven insanları, damakta lıkır lıkır, lık lık, sesinde kaybolan gülüşmeleri, bulanık düşüncelerin akabinde yaşanılan orgazm çıtırtısını aradığımı bugün dile getiriyorum. Yaşamanın, doğumumuzda, 0.50 promil eksikliğinde olduğunu fark ediyorum. Geç mi kaldık öğrenmek için, erken mi vardık inanın bilmiyorum. İzliyorum, hayatıma haz verecek aktörün tüm filmlerini. Bir kutu bira açıyorum, buz gibi soğuk. Bira’nın soğuk içilmemesi gerektiğini söyleyenlere “hassiktir lan dalyarak” diyorum. Soğuk birayı kulübünde tasından içebilirsin.
Yaşamın kolaylıkları vardır. Alkol içmenin de kolaylıkları vardır lakin ben kendini ağır sanan abilerin içtiği viski, vodka gibi tavan promillerin yanına yaklaşmıyorum. İçinde meyveler, meyvelerin suları, enerji suları katılarak veya jelibonla doldurmuş bardakları sevmiyorum. Karışımın yeşil cam şişesini bile sevmiyorum. Gerçek alkolü olduğu gibi sek içenlere dilimi uzatmıyorum. Ne kadar tavana yaklaştığına bakmıyorum ne kadar sadesin onunla ilgileniyorum. Bira, vodka, viski, şarap veya onlarca içkiden birisini ele aldığımda düşündüğüm şey sekliği. Karıştırabilir olmak bulanık olmak gibi. Hayatıda bulanık yaşamak gibi. Ne istediğini söyleyememek. Patronuna dersini verememek, arkadaşına gerekli dersi verememek, kadınınla yatakta terleyememek gibi, insan ne istediğini bilecek ve çatır çatır alacak. Sonra buzdolabından soğuk bir bira açacak ve yudumlayacak.
İnsan alkolün öncesi zeytinyağı yudumlamayacak. İnsan beynine kontrol etmeyi yine beyniyle başaracak ya da sevimsiz bir fareye bürünecek. İnsan hayatını kolaylaştıracak maddeleri beklenti içine almadan erişebilecek güce sahip olacak. Alkolün eksikliğinde yaşayan bir mahkumun bu yüceliğe sahip olması biraz zor. Çünkü gözler kapalı, işaret dili öğrenilmemiş, soru sormaktan aciz, mutluluktan bir haber, velhasıl suçlu da değil. Eksik doğmuş ama suçluluğu eksik olanı tamamlamamak olacak birkaç yudum daha almassa. İnsan yemesse ölür, su içmesse ölür diye biliriz alkol için ise insan görmez biliriz.
Körkütük bir dünyaya gelmişiz. Sarhoşluk değil derdimiz. Anlata bilenler bir yana lakin konusamayanlara en büyük ihtiyaç. Uyandırır mı bir farkındalık bilemeyiz ama eksikliği tamamlamak yemeğin tuzunu doğru ayarlamakla eş değer.
Değil derdimiz, partiler, narsistçe hareketler, mükemmeliyetçi duygular, derdimiz insanın ağzında ki baklayı rahatça çıkarabilmesi. İnsanın duygularına esir olmuşları, sözleriyle dışarı çıkarması. Bir turuncu, bir mavi hap yutmak seçenek. Lakin yönenilmiş iki duyguda isabetli burada.
BİRA
Soğuk bir bira, sıcak bir fikirdir.
Sıcak bir fikir, mutlu bir insandır.
Mutlu bir insan, eşsiz bir eş’dir.
Eşsiz bir eş, yuvarlak bir emziktir.
Yuvarlak bir emzik, iyi bir düşüncedir.
İyi bir düşünce, mantıklı bir harekettir.
Mantıklı bir hareket, güçlü bir harekettir.
Güçlü bir hareket, çoğalan bir harekettir.
Çoğalan bir hareket, büyüyen bir boyuttur.
Büyüyen bir boyut, kulağı geçen kişidir.
Kulağı geçen bir boynuz bir ada sahiptir.
Adı extradır..maviyle kırmızının onayıdır..