Tüm okuyucularıma sağlıkla ve neşeyle geçirecekleri mutlu bir yıl diliyorum. Hayallerine ve isteklerine ulaşmak için çıktıkları yolda kuvvet ve şans diliyorum. Biliyorum ki ülkemiz emeklerin ötesinde şansımızıda yanımızda bulundurmassak işlerimizi tıkır tıkır halletmeyen biraz nazlı biraz cilveli bir ülke.
Gelecek yılların daha fazla içinde bulunacağı yaşlara ulaşıyor insan her geçen yıl. Zaman gittikçe değerleşiyor. Günler aynı haftalar aynı yirmi dört saat dahil aynı ama insanın telaşı her gün daha hızlı artışta. Bugün yetişemediğimiz konuların en büyük problemi zaman. Zaman ile yetişemeyen aşklar, zaman ile yetişemeyen varlıklar, zaman ile yetişemeyen adalet ve sağlık. Hayat paranın üstünde durduğu kadar zamanın üstünde dursaydı belki insanın tek efendisi yine kendisi olurdu. Çünkü para kazanabilecek zaman ise yaratılabilecek bir durum.
İnsanın ailesi, sevgilisi, dostları zaman isteyen bir berabeliktir. İnsan her şart ve durumda zaman ayırabilir bir Dünya’da yaşadığını unutmamalıdır. Onlara zamanında sunacağı değerli bir sohbet insanın yaratılışına kabul olan, insanın efendiliğine yakışır bir duygudur. Çünkü insanın dilini satın alabilecek kazanılması mümkün olan kâğıt parçası oluşmamıştır. İnsan sevgiden, insan duygu dolu bir sevişmeden ancak ‘sevgi dili’ ile ayrılabilir. Kazanılması gerekenden çok yaratılması gereken işte en yoğun burada apaçık ortaya çıkmıştır.
Yaşlarımız duygusallığa geçiyor, yaşlarımız kazançlara ulaşıyor, yaşlarımız tebrik ve başsağlığı alıyor. İnsan’ın rengi değişiyor ama insanın kendisini ve çevresini koruma duygusu değişmiyor. Siyah’ın isteği ile aynı benim beyaz yolculuğum. İnsan’ın hayalleri farklı kıtalarda, başka nüfuslarda değişmiyor. İnsan yaşadığı coğrafyanın kendisi gibi olmasını hayal ediyor. Her coğrafyada, her millette insan yaşadığı memleketi güzelleştirmek için kameralara söz veriyor.
Biliyor musunuz insan sadece yıl sonunda bol bol mutlu ve güzel dileklerde bulunmuyor. İnsan her an iyiyi diliyor içinden. Bu Şubat’ın ikiside olabiliyor, Eylül’ün yirmi altısıda. Hatırlarsanız yürürken sebepsiz bir mutluluğunuzu iyiyi hissettiğinizi ve bunu devam ettirmek istediğinizi ve yine hatırlarsanız sabahı olmayan gecenin çabuk bitmesini kalbinizden gözyaşlarınıza uzanan ıslaklıkla kanıtladığınız anları. Yani hayat bence yıl sonlarına bırakılmadan yaşanması mümkün her şeyi yaşamalı bir sonra ki seneyi baştan almalı. Bence kredi kartları veya krediler on iki ayı geçmemeli.. Çünkü taşıdığımız hangi duyguyu sonra ki yılda aynı hissedebiliyoruz ki üstümüzde ki eşyalar on iki ayın üstünde bize neşe sağlasın. Eski bir gömlek, eski bir saat, eski bir çanta elbette yeni ama kalitesi düşük bir kumaş parçasından daha mutluluk vericidir yolculukta. Yalnız asıl gerçek şu ki senin aldığın mutluluk onunla geride bıraktığın yıllar oluyordur. Taşıdıklarımız eşyalar veya ağır yüklü fikirler olmamaya devam etmeli hayat bir ocağa gelmeden sonlanmalı.

Yaşama yeniden başlamak için geri sayacağımız bu günlerde önünde yeni bir yılın yeni takvim yaprakları var. Geçen yıl ile aynı gün kutlayamacağın doğum günün var. Her şey planında olduğu gibi her şeyin plansız hareket etsin. Kaçırdığın bir yıl yok. İnsan ölmediği her yılı tamamlar. Bazen oranına göre kutucuklar kırmızı doludur bazen yeşil. Bu yıl nefesini koru kutucuğunu yemyeşil bırak. Yaşama ve doğaya yakış bu yıl. Mutluluğu kendinden taşır. Şansı yut bu yıl. Zeytin ağacı ol bu yıl. Yıllara kalacağın bir yolun olacağını hayal et, yeşil bir pastel al ve haritanı boya.Taşırdığın her kare hayal etmediğin maceraların olcağını unutma. Savurmaktan ve savrulmaktan çekinme. Elbette mutluluk kolay olmayacak, yaşam kalacak yarınlara. Denize mavi ağaçlara yemyeşil renk yakışacak her zaman. İnsan’a insanlık yakıştığı gibi..

200.YAZI

TEŞEKKÜRLER

Sevgi, saygı ve yol ile mutlu bir yıl diliyorum.
Beni okuduğunuz için teşekkür ederim..
-Samet Evren Ayçiçek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir