İki katlı vapurların yarı kapalı perdelerini silen insanlar vardı. Görüş açısı gönlümüze hitap etmiyordu belki ama kirliliği temizlemek her zaman gerekliydi.İnsan’ın insana verebileceği en güzel şey temiz bir kişilikti. Ruhuyla da bedeniyle de temiz olmak bu yaşam da yanına yaklaşılabilir olmaktı. Vapurun büyük kısmı açıktaydı. Kimsenin ilgisini çekmediği zamanlar geçmişti. Yaz ayları adeta insanlar parmaklıklardan sarkacak kadar özgür bir mutluluk içindeyken, sonbahara girerken mutlulukları uğurlanmaya başlardı. Rüzgar insanı savuran sonbahar vapurları özgürlüğe veda olan bir güce sahipti. İnsan sahip olamadıklarında kir arayabilen varlıktı. Kırmızı bir defter, sarı bir vapur, siyah bir gecelik, yeşil bir kağıt içinde sığınmayı güç bulan bir varlıktı da aynı zamanda. Yani değişen bir insan vardı bu evrende. Bazen insanlara göre iyiye bazen insanlara göre kötüye yönelen bir varlıktı. En suskunun içinde bile herkese karşı adını koyduğu iyi veya kötü insan modeli vardı. Kimsenin iyiliğine inanmayanlar vardı kimsenin kötülüğüne inanmayanlardan farksız. Bazen inanca sığınanlar vardı bazen inançsızlığı güç bulanlar. Yaratılışı bir olan kişi her zaman kendi sözünde haklıydı. Okuduğu, geliştirdiği hayatta geride bıraktığı kariyerde ona aitti lâkin dünya da tek kişi her zaman haklıydı. Bugün ben veya bir başkası kendimizi tek kişi göremediğimiz de yaşayacaklarımız ile yaşatacaklarımız değişeceği için ve sadece olduğumuz coğrafya da değil fikrimce dünya bütününde güc neredeyse orada fikir orada ağız orada kamera ve orada para oluyorsa en ilkel kabilenin bile bir lideri varsa o tek kişi her zaman nefesinde huzurlu ve özgürlüğün satıldığı yerde mülk sahibi. Bugün bir kişinin hâkimi olan bir dünyanın oraya kadar ki geçilen sürecinde üstüne aldığı kir, fikirden fikire yayılan kir olduğunda gönül yüzümüze yansıyan ve gözümüze bir vapur perdesinin kiri oluyor. Yaşam bazen bize olmadık yerlerde olmadık olgunluklar sağlıyor. İnsan özgürlüğünün aslında yaşama zarar veren bir kir olduğunu anladığında duraksıyor. İnsan kariyerinin başka nüfuslu yerlere karşılaştırma yaptığını fark ettiğinde duraksıyor. Maddi gücünün maneviyatla karşılaştırılacak kadar şişirilen bir göt cebinin rahatsızlığına ulaştığı gün yine duraksıyor. Yani insan kirlendiği yerlerde bazen duraksıyor. Ya kir daha beyaz ve temiz insanlara yer arıyor ve aynı bölgede yapalaşmadan yayılmaya devam ediyor bir süre ya da bir tozu gördüğünde kendine yakışan ile siliyor. Yani insan gelen kiri farkettiğinde temizliğini erken yaparsa bir mendil, geldiğinde yaparsa bir banyo, geçtiğini fark ettiğinde yaparsa bir hayat bağışlar bu milyarlarca yıldır yaşayan evrene. İnsan’ın görmediği yer kirli kalmamalıdır dileğimiz. Mevsimler ve insanlar harekete geçmek için beklenmemelidir. Tartışma ve aşklar yerinde yaşanmalıdır. İnsan kendini kirden korumamalı insan kendini temizleyememekten korumalıdır. Yaşam kirli olduğu kadar berrak, berrak olduğu kadar da toz dumandır. Mümkün kılınabilir bir hikaye de doğru şemsiye açmasını bildiğinde gelir. Yaşam doğru yerde tertemizdir. Ziyadesiyle yolculuk temiz bir perdeye aittir. Hayat hikayesinde gözünün gönlüne kalacağı görüntü böylece sonlandı. İlham başka vapurların güvertesinde sevgi, saygı, yol ile..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir