‘Kimine göre bir ideoloji, kimine göre bir macera, kimine göre dinginlik, huzur ve kimine göre kendi negatif yaşam tavırını bir kenara koyup yerine mutluluk sanatı icra ettiği bir köşedir.’ derim biraz da geniş anlatım ile seyahat için. İnsanın kendi hayat düzenin içerisinde yer ayırımı yapmak istediği, hayat düzenine göre günlerini veya haftalarını belirlediği, daha fazlasıyla hayatının stili yapmayı başarıp geri kalan koşuşturmacalarını bu duruma göre ayarlayan insanlar var paylaştığımız dünyanın içerisinde. Sizlere çok uzak kilometreler gitmeden de seyahat duygusunun içinde saydığımız duygu durumlarına girebilecek örnekler gösterebilir, daha fazla paraya ve daha az parasızlığa bulaşmadan da seyahat edilebileceğini anlatabilir, insana ve insanlara ihtiyaç duymadan da maceraya doyabileceğinizi yazıyorum uzun zamandır. İçinde bulunduğumuz ve günleri devirerek nereye ilerlediğimizi bilmeden devam edilen bu dünya düzenin de bize sadece kanıt verilen fiziksel değişimleri, önce ayna da sonra da toplumun içerisinde kelamlar ile fark ettirilen anları fark ediyor musunuz? Saçlarımıza yeni renkler, bedenimize yeni kırışıklıklar, yaşımıza ve adımıza saygı tabirlerinin geldiğini fark ediyor musunuz? Özgürlüğü ufak bir meltem esintisinde alabiliyor musunuz yoksa sizi gerçekten bir kabuğun dışarısına atmalarımı gerekli? Neyi ne kadar fazla görürsek, ona ne kadar çok bakarsak, onunla o kadar yaşarız diye düşünüyorum. Gözlerinizi artık açılmayan kabukların arasında görmemelisiniz. Siyasileri, para birimleri, mezun olunulan mehtebleri, yaptığınız işleri, kazanç miktarlarınızı, ailenizin dinini, kendi vicdanınızı teker teker o kabuklardan çıkarın. Her şeyi tek tek çözerek özgür olabileceğinize inanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Daha fazla çevreye sahip olduğunuz da daha güçlü olacağınıza inanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Tek başınıza dünyanın üstünden girip, altından çıkamayacağınıza inanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Siz vaktinizi topluma değil, kendinize ayırmak isterseniz her istediğinizi yapabilirsiniz. Vaktinizi değerlendirirken size hiç zamanınızla alakalı dikkat et deniyor mu mesela? Hangi billboardlar da zamanımızı bilinçaltımız da ‘gerçekten geçen ve bir daha gelmeyen hakikat’ olarak anlattılar, hangi amfiler, hangi diziler.. İçlerinden aldıklarınıza saygıyla eğiliyorum, fark edilişimize ait ne varsa kutsuyorum. Toplumların değerli insanlarının konuşmalarının yüzde doksanı zaman üzerinedir. Bu konuşmayı dinlemekten kaçınan insanların da korkusu zaman kaybetmeleridir. Kendisine yeni bir ideoloji sunulması onu oldukça içselleştirecek ve hayat girdap olacaktır. Motivasyonu okumaktan, dinlemekten korkmaktan kaçınmadığımız (sıkılmak harici) yaşlarımız daha fazla kendimizi kabul ettiğimiz anlar olur. Çünkü anlatılanlar yapıldığında bir gurur, yapılması uzak gözüktüğünde bir hüzün, adım atma isteği doğurduğun da yeni bir ben daha doğurmuş oluruz. Hayatta gördüğüm en önemli benlik oluşumu insanın kendisine ayırabildiği ‘seyahat vaktidir’. Görünülen bir şey var ki ‘yatmak, dinlemek, dinlenmek,yemek yemek, eğitim almak, yürümek, konuşmak, paylaşmak’ insanın ana ihtiyaçlarını barındıran tek gerçek seyahat. Biliyor musunuz her yıl önce size çevreniz tarafından iş, aile, sevgili, arkadaş belli günler olarak sunulan ve sizin kendinizi ayarladığınız zaman diliminin ömür boyu sürecek olduğunu. Bu sayede eski fotoğraflarınızın birikeceğini, yeni bir insanla tanıştığınız da anlatıcağınız anılarınızın olduğunu, yaşadığınız her bir seyahat karesinde yüzünüzün asılmayacağını ve yeni insanlara eski yerleri gösterirken rehberlik yapabileceğinizi düşünüyor muydunuz? Çok fazla ama çok fazla yer etmesi gerekli hayatlarınıza. Yaşamınızı buna bağlayın diyemiyorum ama ne yaşarsanız içinde bulunduracaksınız. Bir problem çözmek, bir savunma mekanizması oluşturabilecek ağırlıkta değil ama zamanı satın alabileceğiniz tek şey seyahat. Ne yaparsanız yapın, ne kadar kazanırsanız kazanın sizi herkesin olduğu bir yere ulaştıracak. Herkesle aynı anda hayata ortak olucaksınız. Zaman ve vakit kavramlarının karşılığında ki değerliliği önemseyin. Başarı dolu mesleklerin, aile yuvalarının, ilişkilerin içinde ki kolondur seyahat. Yaşama sımsıkı devam etmek için fark ettiğiniz zamandan, ellerinizin ve ayaklarınızın çekileceği güne kadar hatırlayarak ve hatırlatarak yaşayın. Sevgi, saygı, yol ile.
Diğer Yazılarım
TAMAHKÂR
TAMAHKÂR 3 yıl öncesinde bir dostlar sohbetindeyiz, konum Kadıköy. Masada her zaman insanlık, dert ve tasa geleceğe yönelik yorumlarımız ile demlenirdik. Bazen çay ile bazen...
DOĞA
Hafta içi kaosu o kadar çok yaşıyorum ki cuma mesai saatinin bitimiyle kamp hazırlığına başlayarak doğa terapisini başlatıyorum ruhumda. Önce kamp için eksiksiz bir alışveriş...
YAŞ’ALMAK
İnsanlar her yıl en az bir gün kendilerini hatırlarlar. Bunu insanlığın büyük bölümü devamlı gerçekleştirir. Bazı insanlar ise yılın ya da yılların içerisinde ki yorgunluktan,...
EYLÜL
Hepimizin yaz bitti dediği günün öğle vakitlerindeyiz. Bugün planlanmış bir yazım yoktu genel olarakta yazılarımı planlı hazırlamasamda bazı zamanlarda aklıma gelen düşünceleri, kelimeleri anlık not...
HER ŞEY HALLOLUR
Sevgili okuyucularım, yaşadığım coğrafyanın içerisinde bulunan adına metropol dediğimiz bir kentin, İstanbul'un, doğma, büyüme ve olgun bir yaşa doğru yol alma evresindeyim. Kentin içerisinde her...
ENGELLERİ AŞMAK
Hayatımı tanımlamam gerekirse size ilk cümlem "engelleri aşarken kendime hep bir şeyler aldığımı fark ettiğimdi, hayatım o yüzden hata yapmadı, kararlarım hep net oldu kaybettiklerimle...