Bazı sebepler, yenilgilerin üstünü örtmeye çalışırken; bazı kazanımlar da zorlukları hiç olmamış, hiç yaşanılmamış gibi saymak ister.. Fikrimce iki düşünce yoluda hatalıdır. Biraz zaman geçti buluşmayalı. Hazırsanız yolları sorgulayalım.
İnsan bir duyguyu,bir müsabakayı, bir aşkı, bir nefreti neden kaybettiğini ve neden kazandığını açık açık kendine söyleyebilmeli, karşısındakine veya topluma açıklayabilir halde yaşamalıdır. Hazır olmalıdır. Bu bir gereklilik, kural değildir. Bu insan ahlakıdır. Ahlaklı olarak yaşadığını düşünen her bir kimse bunu yapmalıdır.
Hayatları çekirdek kalabalığı barındıran ve dış etken de özünü tanıyamadan sadece işetme organları yoluyla sosyal hayatta insan tanıyan, buna kabileyet ekleyerek yorum yapabilme özelliği taşıyan insanlar düşünce ve fikir doğruluğu konusunda hiç yanılsamadıklarını düşünür.
İnsan’ın iç duygusunun değişimi süreklilik halindedir. Her kişi ve her yaşa göre duygu değişebilir, değişme durumu sağlıklı nitelendirilmektedir. Yaşadığımız coğrafyada konular belirlidir. Yaşların arası açıldıkca konuların, önceliklerin sadece yerleri değişir. Bazen eğitimin önceliğini para alır, bazen hobi öne çıkar ve bu kişinin kendi ihtiyaçları ile ailenin maddi, manevi birikimi birey de hangi önceliğe yöneleceği konusunda karar duygusu ağırlaşır.
Birey tek yetişiyorsa, buna kardeş sayısı olarak bakmıyorum, öğreneceği şeyleri kendi araştırma, tecrübe etme zorluğuna ulaşıyorsa bunun da farkında olup, kendi alanlarında başarılı ve sitemsiz ilerliyorsa bireysel maneviyatı ve kendisine sevgisi yüksek bir duygu içinde kendisini yetiştirmektedir. Yaşadığı özgüvenin altında doldurmaktadır. Lakin birey, içinde bulunduğu bilgili, tecrübeli ve eğitim alabileceği insanları aramadan onların içerisinde hayatını kuruyorsa, tecrübeler yaşanmamış halde, zaman kaybı yaşamadan, hayatını daha hızlı, bilgi akışı içinde ilerlermiş olur ve kişi bu durumu yüksek oranda iyiyle karşıladığını düşündüğümüz de birey kendi bireysel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye düşünmeyi düşünme zorluğuyla karşılaşmadan rahat, bilgili ve huzurlu bir şekilde ulaşacaktır.
Bireysel özgüven sahibi olmak çözüm yeteneğine sahip olmak değildir. Çözümler hayatınızda bedava bir şekilde gelebilir. Babanızın, annenizin meslekleri veya yetenekleri sayesinde bir evin içerisinde o işi yapabildiğinizi farkettiğinizde ve bunun bir geçmişi, sınıfı, okulu, banka sırası olmadığı için o konuya emek vermediğinizi o konu üzerinde düşünmediğizi ve bunun size işlenmiş olduğunu bilmeli, çözüm yeteneğinin bir farklı konuda elinizde bulunan konulardan olmama ihtimalini anlamalısınız.
Birey, fikir ve düşünce özgürlüğüne inanıyor, birey yeteneklerinden çok konu üstündeki açıklamalarını önce kendisine yapabilir ve bunun içinde çıkardığı sonucu karşı tarafa net bir şekilde sunabiliyorsa o birey özgüvenini kazanmıştır.
İçinden geldiği aile durumu, arkadaş çevresi, dünyanın ona sunduğu pencere onun için bir beklenti, yeterlilik, sahiplik olamaz. Kendi başına fikir üretme duygusuna sahip olmuş, düşüncelerinden korkmamayı öğrenmiş, dinlemeyi, anlatmaktan daha çok sevmiştir.
Değerlendirme konusunu uzun, anlatacaklarını kısa ve hakiki tutar. Bildikleri ve bilmedikleri herkese açıktır. Yaşadığı coğrafyada insanların o an ki öncelikli konularına ait çevre barındırmak istedikleri, kendi konularina ait maddi ve maneviyatı eşitleme duygusuna sahip olduğunu bilir. Maddi geliri aynı olan ailelerin çocukların yabancı bir sokağa girene kadar aynı özgüvene sahip olduğunu bilir. Yabancı bir sokağa girildiğinde aynı gelire sahip olan çocukların içerisinden ayrılanların çıktığını gördüğünde onları aynı duygu ve konuşma özgürlüğü ile karşılaşacaktır.
Özgüven sürekli eğitim almak, cebinde bir miktar paraya sahip olmak değildir. Eğitimi sadece çevresine anlatabilecek insanlar, matematik problemlerini veya şiirlerini farklılığa, yabancı topluma yansıtmadığında kendi çemberine sürekli vezir çizmektedir. İhtiyaç anlarında, bir toplantı salonunda aynı fikire ait gözleri aramasına sebep olan bu durum, yeni bir konu hakkında sohbet edebilecek hikayesi olmayan insanları sizlere dizilerde, filmlerde elleri titreyen insanlar olarak sunulur. Aşklarını, insan kalitesine odaklı seçmeyi isteyen ve bunu çok paraya yahut bir miktar paraya güven olarak koyan insanlar ile eğitimi yüksek noktada taşımayı hayat ideali yapmış insanlar çemberlerini çize çize vezilerini birleştirir bir noktada iç içe geçerler.
Konunun para, aşk, konunun eğitim olması artık geride kalmalı. İnsan kendisine yetişme süreci bırakmadır. Hepsi bir anda bir yerde toplanmayan yetişmelidir. Filiz vermedikçe, düşünmeyi düşünmek düşünülemez. Evet veya hayır denemez. Gözleriniz aynı hikayeleri aynı insanları arayan insanların penceresine bakmasın, dünyanın penceresi oldukça geniş.
Hazır yemekte, tahtanın ucundan alacağınız tuzu, şekeri kaybedersiniz. Dilinizin yanması yemeğin iyi olmamasından daha iyi olacaktır.
Kendinizi kendinizi harmanlayın ve bu hayatın tadını, tuzunu siz belirleyin, her insana, her baharata açık olun. Kimin size hangi pencereyi açacağını bilemeyeceksiniz. Yaşamdan bol keyif almanız dileğimle.
SEVGİ, SAYGI, YOL İLE