Tekrarı olmayan günlerin, tekrarı olmayan yaşların, tekrarı olmayan dostlukların, tekrarı olmayan sevişmelerin farkında olduğum günlere aittir yazdıklarım. Yazarken de farkında olduğumu kendime söylemektir aslında amacım. İnsan’ın kendi hatırlatıcısı olması gereklidir. Yaşam, unutkandır. Yaşam, hatıraları sakladığı gibi kaybedendir de. Yaşam, yaşattığı anılar ve kaybettiği hatıralar ile öldürendir. Yaşam, yaşanması gereken hissiyatların yaşanması gerekli yaşlarında yaşanmadığında bayat bir ekmektir. Sönmüş bir yanardağdır. Gençlik, bir ruhtur. Tazedir, cildi bozulmamıştır sarkıntıları olmayan, sek rakıya su damlası düşmemiş saçlara aittir genç bir ruh, genç bir vücut. Ahlaken korursa kalbini, eğitirse bilim, irfan ile aklını sek bir insan olarak kalır. Sek insan olarak yaşamak, yaşamanın en anlamlı halidir. Sek olmak yalan konuşmamaktır. Sek olmak, konuşabilmektir. Sek olmak erkek ve kadın ayrımı yapmamaktır. Peki ‘sek’ olmak için ne yapmak veya neyi öyle yapmamak gerek? , Şöyle anlatayım; bir dile yalan katmamak, bir sevgiye mürekkep bulaştırmamak, bir paraya haram katmamak (dinen değil ahlaken), bir dosttan söz saklamamak, küçük bir çocuğun sırtına duvar örmemek, bir aileye mevki biçmemek gerek ‘sek’ olmak için. Bir ihtiyaç değildir, dünyanın neresine giderseniz gidin bu yazdıklarım her coğrafyada geçerli bir meseledir. İnsan olmak ve insana insanca değer vermek için. İnsanlığınızı ve hikayelerinizi ‘Sek’ olarak korumanız önemlidir.
Eğer siz hikayenizin gerçekliğine inanmıyorsanız, hayallerinizi hayatlarınız yapmanız tüm gözler üstünüze gelebilir. İnsanların yüzlerine gerçekci açıklamalar yapacak kadar doğru değilseniz, bir söylediğinizle, diğeri tutmuyorsa ve bu karşı tarafa dokunmayan bir hayal bile olsa o kişi her kim olursa olsun sizin hayallerinize ortak olma hayali veya sizin o hayalin kâpısından dönmenizi dileyecektir. Burada ya siz hayalinizi olağanüstü güzellikte yansıttınız, hayalinizin hayatınız olacağı yolda zorluklardan bahsetmediniz ya da anlattığınız yolculuğun karşı tarafın bir ömür o hikayeyi aklına getirecek kapasitesi yoktur. Gözler insanlara çevrilirken birçok şey geçirilir. Sek bir insansan eğer, ufku açmış, hayallerin ve gerçekleşme ihtimallerinin değerlendirmesi yapılır o yola tavsiye verilir ya da yolu en başından dinleyip takdir edilir.
Gittikçe eğitimli olan bir topluluk olma yolunda ilerlediğini söyleyebilirim. Buna şuanlık Gülüç olarak bakabilirsiniz. Ama size yetişen nesilin (kendimizde dahil) eski insanlardan daha sek büyüdüğünü söyleyeceğim, açıklamalarım ile.
Sevgili insanlar, bir topluluğa okuma yazma eğitimi vermenin ülkenin tüm köylerine yayılmasını dileyen bir halktan, bir önlisans lisans eğitimi almaya gelen bir halka geldik. Buraya asla siyasi olarak bakmıyorum. Herhangi bir hükümet de olsa buna bugün doğru bakabilirim. Burada dokunacağım elbette bir şeyler olacak. Okuma, yazması olmayan anne babaların hikayeleri bugün bir yerlerde ilim, irfan içinde yetişiyor. Yetiştikçe, tohum büyüyor. Tohumun büyümesi, o oranı kaybetmek için iyi. Neden biliyor musun? Bugün sen ortaokul mezunu bir anne veya hiç okul okumamış bir babanın evladıyken geldiğin yeri incele ve annesi, babası ilimle büyümüş bir ailenin geldiği yeri karşılaştır. Bu kötü bir niyet değil bu bir gerçek. Eli, yüzü kitap, defter görmemiş köylerden geliyoruz. Tüm dünya böyle geliyor. Asla bunu ülke sınırları içinde değerlendirmiyorum. Şimdi büyüyen, gelişen eğitim yerleri, üniversiteler her geçen yıl her şehire, ilçeye bir katkı sağlamakta. Elbette bu sağlanırken eğitim kalitesini koruyamamak çok acı verici bir durum. Bu hükümete bağlıdır. Tüm coğrafyalara, tüm Kafkasya, Asya’ya, Avrupa’ya, Amerika’ya, Afrika’ya eğitimin gitmesi demek gelecekte yetişenlerin bizlere yaşadığımız fanus içinde daha rahat etmek, yaşamı ferah kılmak için. Şimdi ki teknolojilerin olduğu yerlere defter, kitap ulaşmamasıyla tekrar edilen yaşamlar ne kadar temiz olabilirdi? Her cahiliyet, temizlik değildir. Her saflık, iyilik değildir. İnsan’ın ben iyiyim demesi de iyilik değildir, iyilik davranıştadır, eğitimdedir. Ne kadar çok eğitim alırsan o kadar çok anlam kazanırsın, ne kadar çok eğitim alırsan hayatın o kadar çok küçülür, büyüdükçe küçülmek lazımdır derdi bir babanne.
Sadece anlarda kaldığımız, sek kaldığımız, sevdiğimiz, seviştiğimiz yaşlarımız anılarımız olsun. Cahiliyeti masumlaştırmadan yaşamak, eğitim ile kötüleşmemek felsefemiz olsun. Büyüdükçe, küçülmek vazifemiz olsun. En büyük dileğim hayalleriniz, hayatlarınız olsun. Sevgi, saygı, yol ile.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir