Bu bir insan davranışı kategori yazısı. İyi ve kötü içinde. Endişeli ve rahat içinde. Bugün yoğunlukla kötü insanları konu alacağız. Daha önce de konuşmuştuk. Tekrar tekrar yeniden bakış açısı kazandıracağız. Kelimeler bazen değişecektir bazen tekrarlayacaktır. Tekrar, yerinde doğru olandır. Eski kitapların ve filmlerin izlendiği gibi önerilerin tekrarı doğruluğunu kanıtlar. Başlayalım ve kötü insan ile kötülükle geçinemeyen insanları fark noktasında buluşturalım. Ben sen o bu yazıların ve yaşamların mimari. İçinde kendimi gördüm, kendini gör. Lütfen sonuna var..
Bu insanlar kaygısız varlıklardır. İnsanlar, üretici gücünü dengeleyemeyen varlıklardır. İnsanlar, etraflarında dokunabildiklerinin yaşamına ölüm katabildiği gibi ölümüyle etraflarına yaşam sunabilmektedirler. Aynı anda hem korkusuz hem de hiç yara almamış varlıklardır. Güçlerini düşkün insanlara yorgan yapabilirler. Karnı toklara dokunamayanlardır bu insanlar. Yağmura yakalanmayanlar, soğuğu tatmamış, güneşin keyfini almamış insanlardır.
Sen ben o biz siz onlardır. Her bir kelime, her bir duygu belirtisinde vardır bu kötülük. Sorgulama esasında insanın bütününedir. Sorgumuz ise kötülüğüne. İyiyi konuşmak için kötülüğü fark ettirmeniz gereklidir. İyi olanlara dokunmak için kötülüğün hangi raddede olduğunu fark etmeliyiz. İyi insanlara kötü hissiyatı anlatmak için kötü hissecekleri duyguları yapmamalıyız. Onlara dokunmadan, olmasından sinir stres yıprattığımız bedenlerimizin nasıl bu hale geldiğini tecrübelendirerek göstermeliyiz. Yaşayan ve yaşatan olduğumuzu anlamalıyız. Birkaç cümle yazmalı kendimize doğru okutmalıyız. Gelen hakaretleri işitmeliyiz. Serbestliğinin bütün haliyle bile ağzından çıkabilecekler sınırlıyken öfkenin kusması içimize erişecektir bunu böyle bilmeliyiz. Biz bir gün öfkeyi kusan, bir gün yutan olan varlıklarız. Ne veriyorsak aldığımızı gördüğümüzde değişeceğiz.
İnsan oğlunun kötülüğü ne olursa olsun sindiremediklerindir. İnsanlar sindirilmediğinde mutsuzlaşır. İnsanlar sindirebildiklerini kahkahalara saçar, yutkunduklarına ekşir, dokunulduğu noktalara ateş saçar. Sıra aynı kalmaz. Devamlılık yoktur. Olanlar ile yaşam ortak nokta bulmaz. Sürekli yer değiştirme devam ederiz söyleyenler ve yutanlar.
Empatinin ardında önü kesilmeyen, sonu olmayan pistlerin kapatılması bir parıltıya bakar. Parlak bir insanın kalacağı yer olmaz, varamayacağı kapı kalmaz. Kazanç buradadır. İnsan parlayan bir varlık olmak için çalışmalıdır. Eğitim buranın temel taşıdır. Fazlasını alacağı ama hep eksik hisseceği yere tutanabilir ancak. Her şeye sahip olmanın üstünde anlayış ile bakabildiği yerdir. Öğrenme duygusu fazlasıyla özgürlüğe yetiştirirken, oturup okumak fiziksel özgürlüğün ötesinde zihinsel özgürlüğü sağlayacaktır.
Geride kalmıştır bazı varlıklar. Yaşamsız kalmışlardır. Erkeğin penislerinden akan son üretici damla kurumuştur. Kadının zevk noktaları küflenmiştir. İnsan, o insanların yetişemeyeceği yere ulaşmıştır. Bu bir gözlük değil, kişilik olmuştur. Bir canlının çıkarması mümkün kılınamaz hale gelmiştir. Hangimiz ulaştıysa son kelimeye tanımıştır artık kötülüğü ve kurtarıcıyı. Geri gelen bir yol kalmamıştır. Artık hep parlak bir ay ve insan kalmıştır. Gecenin ayazı sabahın ışığına düşkün kalmıştır. Benim kötü insanım burada son bir tanıma uğraşmıştır.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sevgi, saygı, yol ile.