Hatırlanmayacağın tek bir günün bile olmasın memleketinde. Hatırlandıkça saygı duyulan bir kişilik ile adım at her güne. Yanındakiler ile arkanda bıraktıkların seni andıkları gün geldiğinde yaşasın egoizmin. Kimselere bırakmadığın bir ömür düşün. Her güne söz geçirilen bir kişilik, bir söz, bir zanaat olmalı.
Gerçek olanı, katkısı olanı makbul olmalı.
Yaşarken de bu duygunun farkındalığa erişim sağlamalı. Evden çıkarken kendini umursamaz olmamalısın. Giydiğin çoraptan, şapkaya kadar şık ve temiz olmalı ki kıyafetlerin, bedenine yapışan kumaş parçası enerjini yüksek tutsun. İnsanlara pabuç bırakmamalıdır insan. Cebindeki parayı belli etmemelidir mesela. Harcayabildiği ile harcayamadığının bir sınırını belli etmemelidir.
Güzelliğini, yakışıklılığını kullandığın anların olmalı. Tavlamak bir sanatsa yeri geldiğinde masada aktif olmalı ki hayatın her tecrübesi hatırlansın. Hatıralar hayatta daima nefes almaktır. Nefes vermek son kez yapıldığında hatırlanır.
Aile fertlerine birey olduğunu belli etmeli. Yeri ve zamanında tercihin sayesinde onlar ile yaşadığını anlatmalısın. Rahatsız durumlarda ayakta yolculuk yapmaya alışmalısın. Depozito nedir öğrenmelisin.
Ben kaybetmem mantığını önce kendime kaybetmemek ile bağdaştırmalısın. Hayatta herkesin tek bir kayıbı olur. İnsanlar bunu çoğaltmaya çalışır. Bunu sevgililiğe bağlarlar, cansız futbol takımlarına, bazen siyasilere bağlarlar. Önemlidir ki bazen ailelere bağlamak gereklidir. Kaybettikçe hatırlanır hayat. Yakın arkadaşlara kadar gelir konu. Oysa tek kayıp insanın kendisiyle olur. Geldik mi yine kendimize.
İnsan kendinin çıkmaz sokağıdır. Doğrularıyla, başarılarıyla, sevişmeleriyle, kayıplarıyla.
İnsan kendini kaybetmeyi göze almamalıdır. İnsan ancak ruhundan uzaklaşan bedenini çürümeye bırakabilir, insan asla ruhunu çürümeye bırakmamalıdır. Kendinde hiç narsizm hissetmeyen biri kendini başka ellere bırakmıştır. İsteğimiz nedir ki? Tamamen başka insanlar ile yönetilen insanlar içindir hafif narsisizm esintisi. Rüzgarın görevi yön vermekse eğer ve o yön çalışırken onun görevine esir olmamalıdır hatıralı insan. Mantıksız ve eğitimsiz bir narsizmin, egoizmin esiri de olmamalıdır hatıralı insan. İnsan kendini istediği limana atabilecek hayatı aksatmayacak kadar yelkenline yön verebilmelidir. Bu kadarcık felsefeye sahip olması yetecektir.
Hatıralar senin olmadıkça kimin umrunda ki bu Evren? Bir sigara tattı diye bir hastane koridoru solunum borusuna çöken insanlar var gözlerimde; bembeyaz yataklarda yatan seslerini siren sesleri bastıran cenazeye yetişmeye çalışan insanlar var yüreğimde..
Hatırlandıkça yaşayan olacak, mutluluk. Takvime kazı hayatını lütfen.. En yorgun, en yoğun yerdedir saltanat.. En çalışkan şeydir mutluluk..
Öne çekilmez, ertelenmez mutluluk..
Yaşa şimdi geleceğini..
Bitmeyecek hikayen senin, var olsun..
ARALIK MAVİSİ
Amasya’nın su kıyısında mavi bir çadırı,
Trabzon’un havalimanı manzaralı bir okuludur..
Pamukkale’nin kırmızı suyu,
Şanlıurfa’nın kamyonet arkası gün batımıdır..
Sivas’ın merkez parkı, Çorum’un çay ocağı
Atakum’un yumuşacık kumsalıdır..
Dikili’nin rüzgarı, Bursa’nın eski arabaları,
Marmaris’in çörek otlu sabah kahvaltısıdır..
Bu yolculuk yıllandıkça güzelleşen şarap misalidir.. Hatırladıkça daha fazla saygı duyulan bir yapıttır..
Kağıda kaleme alınmış, topluluğa hitap edilmiştir..
Kendine saygıyla eğilmiş, topluma şükran sunmuştur..
Memleketime hediye edilmiştir..
Bir kez daha bin kez daha
Teşekkürler Alexander Supertramp..
Teşekkürler Hatıralı Hayat..