Günlüklerimden standart bir gün bugün. Yazacağım heyecanlı bir hikaye yok gibi. Okul ve kampüs cafesi vakit geçirdiğim zamanlardayım tarifi pek açık olması gerekirse. Derslerime katılmaya gayret gösterdiğim lâkin çok fazla istek duymadığım zamanlar ayrıca. Yakınımdakilerden memnuniyetim kendi mutsuzluğum ile oranlarsam güzel. Aynı fikirleri paylaşmasam da beni rahatsız eden fikirlere sahip değiller. Hayata benden daha gerçekçi bakabildiklerini de ara ara söyleyebilirim. Aklımdaki fikir onlardan uzaklaştırılmış halde. Aklımdaki fikir ailemin evimden uzaklaştırılmış halde. Aklımdaki fikir kızlardan uzaklaştırılmış halde. Yani aklım biraz kendi halinde. Kendi halinde akıllar biraz tehlikedir. İçinde kendini en yukarılara ve en diplere sokabilir. Bir şey yapmak için akıl arayan bir tipdeyim. Yapmak istediğim şey değişikenlik gösterebilir. Paraşütle uçmakta olabilir, yol kenarı berduşu da veya bazen kalabalık bir orkestraya hitap etmekte. Asıl önemli ve gerçek olan sistemin gerekliliğini devam ettirmek istememek. Girmek istediğim bölüm ile devam etmemek. 17 yaşında hayal ettiğim bir mesleği okurken 19 yaşında yapmasam olmaz mı diye düşünmek aslında yaptığım. Coğrafyanda yüz milyona yakın insan yaşar ama herkes girdiğin yeri destekler. Bazen hayallerine konuşma yasağı gelir. Sen yasaklandıkça üstünde ki yeri daha fazla kötülersin. Aslında kötü bir yerde değilsindir. Yine sen şimdi bil ki neredeysen kötü bir yerde değilsin. Yolculuğa devam ederken benim gözden kaçırdığımı sen kaçırma. İstek ve arzularını yönetmenin kolay olmadığı bir coğrafyada yaşadığını kabullen. Erkek veya kadın olman önemli bu coğrafyada. Baskıyı hissettiğin dereceyi görebiliyorum. Kadına olan önem yıllarca önce verilmiş lâkin dehşet verici dini utançlara sahip yetkililer ve bazı aile mensupları bunu etkilemekte. Okuduğun bölüm önemli olmaksızın okumak nedir biliyorsan,bir idealin ve bir iş hayalin varsa önünde durabilen olmayacaktır. Başarı ülkemizin kadınlarında kanıtlanmış haldedir. Yaşlarımız daha ufak. Yapabileceklerimiz ise ufaklığımızın tam karşısında çok geniş yelpazede. Yani ufak insanlar en çok şey yapmaya müsaittir aslında. Çünkü bazı yaşlar ölüme daha yakındır. Kasları ve kalçaları güzel olanlara ölüm yakıştırılamaz benim evrenimde. Acıdan korkupta üstüne gidenlere mutluluk asılır benim evrenimde. Bugün bir okulun içindeymissin gibi ama olmayadabilirsin. Kaybetmek istemem seni. Laflarımı bitirmediysem ve sen gittiysen açık olsun. Sen ki gençliğin taze yaşında unvansiz ama cüzdanliysan işler ters işler. Sana mücadele antatilmaz senden mücadele dinlenir. Sen bugün bu dünyanın çarpıştığı bir kağıda sahip olan erken tohumsun. Yaşıtlarına yıllar önce su veren bir tohum. Buradaysan eğer arayışta olan bir tohum aynı zamanda. Hayat boyu olan bir arayış gibi aslında. Ne okuduğumuz ilk yazı ne de son. Cenaze tabutu demiş aslında ‘ölüm geldiğinde ne ertelenir ne de öne alınır’. Yani yaşam şuan ayak basılan bir yer. Üstünde parmaklıklar olan doğanın içinde bir orman değil burası. Özgür her şey. İstersen yattığın yatağa şükret istersen yattığın yataktan bambaşka hayatlara uzan. Genel bir şey konuştuğumuz. Bazen çok yürüdüğümüz, bazen çok terledigimiz hatta terlemeyi fantezi zannettiğimiz zamanlara geçtiğimiz günler olur . Bazen ısınamadıgi için gözyaşları döken bedenimiz. Heyecanlı bir günlük yazmak mı asıl olan amaç. Ölüm anında günlüğün sonunda mutlu bir hayat yaşamışım diyebilmek mi.
Ben sana inanıyorum. Geçtiğim yollar ne yanlıştı ne de doğru ama bir yoldu. Sen şimdi nerede olduysan bugün harekete ait misin? Ya da sen daha fazla okumaya muhtaç misin?
Ne okumaktan geri kalmak ne de harekete geç kalmak önemli. Elbet içinde var ki buradasın. Buradan yola çıkacağın her adımın en başarılı yerinde diyeceğin şey ben ‘çok okudum, çok izledim’ veya ‘ben o cesareti en başında aldım ve kendi korkumu kendim yazdım’ ikiside bir motivasyon ve başarı hikayesi. Sen şimdi benim sana başarılarımi anlatarak egoizmimi yükseltmeden nerede olduğunu sorguladığım bu yazı ile yerine karar ver. Ya devam et okumaya ya da cesaretine inancınla haket hayatını sana sunan devlet teorisinden, aile baskından, arkadaş yarışından daha fazlasını.
İnancına inanıyorum ya yap ya da neden yapamadığını anlat..
İlham ikisi arasında değildir. Sevgili kardeşlerim.
Sevgi, saygı yol ile.
Diğer Yazılarım
TAMAHKÂR
TAMAHKÂR 3 yıl öncesinde bir dostlar sohbetindeyiz, konum Kadıköy. Masada her zaman insanlık, dert ve tasa geleceğe yönelik yorumlarımız ile demlenirdik. Bazen çay ile bazen...
DOĞA
Hafta içi kaosu o kadar çok yaşıyorum ki cuma mesai saatinin bitimiyle kamp hazırlığına başlayarak doğa terapisini başlatıyorum ruhumda. Önce kamp için eksiksiz bir alışveriş...
YAŞ’ALMAK
İnsanlar her yıl en az bir gün kendilerini hatırlarlar. Bunu insanlığın büyük bölümü devamlı gerçekleştirir. Bazı insanlar ise yılın ya da yılların içerisinde ki yorgunluktan,...
EYLÜL
Hepimizin yaz bitti dediği günün öğle vakitlerindeyiz. Bugün planlanmış bir yazım yoktu genel olarakta yazılarımı planlı hazırlamasamda bazı zamanlarda aklıma gelen düşünceleri, kelimeleri anlık not...
HER ŞEY HALLOLUR
Sevgili okuyucularım, yaşadığım coğrafyanın içerisinde bulunan adına metropol dediğimiz bir kentin, İstanbul'un, doğma, büyüme ve olgun bir yaşa doğru yol alma evresindeyim. Kentin içerisinde her...
ENGELLERİ AŞMAK
Hayatımı tanımlamam gerekirse size ilk cümlem "engelleri aşarken kendime hep bir şeyler aldığımı fark ettiğimdi, hayatım o yüzden hata yapmadı, kararlarım hep net oldu kaybettiklerimle...