Yeni bir dünyaya adım atacak heyecan duyduğun bir başka konu yoksa anılarına uğramalı, hikâyelerini tekrar yaşatmalıyız. Her hikâye değişmemeli, birbirinden uzaklaşan hikâyeler ve insanlar yeniden sarılabilmelidir. Unutmamalıyız ki hikayeler özel insanlara aittir. Mutluluğu, korkuyu, hüznü, şaşkınlığı doruk noktalarda yaşayabilenlere aittir. İnsani olan ama kötülüğü barındıran düşüncelerin altından iyi fikirler üreterek çıkabilenlerdir özel insanlar. Herkesi yerinde değerlendirme gücüne sahip olanlardır. Ailesel maddi gücü, eğitim olanaklarını, arkadaş yapılarını birbirinden ayırabilmeyi becerebilen ve sayesinde hikâyesinde bulunan her kişiyi özgün değerlendirme yetisine sahip insanlardır. Aynı düşünceyi toplum içinde hareket ederken de uygulayan kişilerdir. Toplu alanlara ve toplu alan hareketlerine yanaşmasını bilenlerdir. Bu kişilerin hareketleri yakın bir inceleme sonucunda ortaya çıkmıştır. Kendi hikâyesini yaratmak isteyenlerin hayatlarında karşılaması gereken kişilerdir özel insanlar. Herkese özgürce yaklaşabilmenin samimiyetiyle kendilerini dinletebilirler. Kimseye ve kimselere muhtaç olmadıkları ama çevrelerinde özgürce yaşamaya muhtaç kişilerin bakış açılarını özgürleştirmeye ihtiyaç duyan, öğretmeye ve anlatmaya muhtaç insanlardır. Bu insanlar, bugün içinde kendine bir soru bulan bir hisseye yer görenlerdir. Eğer bu hissayatlara cevap arayanlarsa o kişiler, yaşamak için soru sormayı planlamalıdırlar. Ayrıca içinde bulunduğun yazı dizginisinin içinde yaptığımız doğru insanı sorgulamalı tekniklerinden biridir. Evren’in coğrafi konumları içerisinde öznel bir yeri olmadığına tecrübeler ile netlik getirilmiştir. Kazanımlar için doğru sorular ve doğru akil insanlar, yetiştirilmenin bir gerekliliğidir. Eğer ki sorular birbirinden kopuk, cevaplar yetersiz ise veya eğer ortada bahsi geçen hiçbir konu yoksa o zaman önce bir düzene girmeye ihtiyaç vardır . İnsanın varlık sahibi potansiyeli sorgulanmadan gerekilen madde bir düzenin içinde yer bulmaktır. Dünya düzeni, insani sorguyu, arkadaş, aile, eş ve çocuk sorusunu her yerde yakınına getirmelidir. Maddiyat ile hiçbir düşüncesel sorun çözülemediği gibi varlıksız olarakta hiçbir sorun baş üstünden uzaklaştıralamaz. Dünya, konusu insan olan bir yerdir. Herkesin kendi kompozisyonu vardır. Bunu ortaokulda yazmaya başlamanızı öğretmeniniz söyler devamını yazmanızı hayatınız diler. Eğer ki kompozisyonunuz giriş kısmında kaldıysa geride kalan sorular, gelişme kısmında kaldıysa soru ve cevaplar, sonuç üzerinde kaldıysa kompozisyonunuz mutlu bir hayat noktalamayı kendiniz için yapmayı bilmelisiniz.

Bir günlük değil bir ömürlük düşüncelerinizde yer edemediğinizden getiremediyseniz hikâyenin yöneldiği soruların ve cevapların bağımsızlığı ve özgün olarak sizden çıkıp çıkmadığı sorgulanmalıdır. Doğru bir hayat, doğru insanlar dilediğimiz bu hayatta tek doğru olarak yaşamamak ve kimseye tek doğru hissayatıyla benimsememek gerekir. Sorularınız ve cevaplarınız tekrar edebilir, ama görüşünüz, bakış açınız farklılaşmalıdır. İnsan kompozisyonun notunu kendi verebilmelidir. Hepinize başarılar..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir